MİLLİ DAYANIŞMA, KARDEŞLİK VE DEMOKRASİ KOMİSYONUNA KATILIM SAĞLADIK

Bu gün TBMM’de 11. Oturumu yapılan Milli Dayanışma Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonuna davet edilen Genel Başkanımız sayın Rasim Aslan’ın riyasetinde gelen heyette Genel Başkan vekilimiz sayın Mehmet Salih Özbek, Şırnak İl Temsilcimiz sayın Süleyman İğdi, Ankara 1. Bölge İl Temsilcimiz sayın Av. Salih Efe ve Ankara 3. Bölge İl Temsilcimiz Cemal Toptancı’ nin katıldıkları toplantıda komisyon raporunu sunan Genel Başkanımız Rasim Aslan 20 dakikalık bir sunum gerçekleştirdi.  birlik ve beraberliğe, kardeşliğe ve kucaklaşmaya vesile olacak her türlü olumlu adıma destek olacaklarını söyledi.  Konuşmalarına genel açıklamalarla başlayan Genel Başkanımız Rasim Aslan “Yarım asırdır genelde Türkiye’nin, özelde doğu ve güneydoğunun kanayan yarası olan terör, dış mihrakların desteği ve içerideki iş birlikçilerin ortak hareketiyle kırk yıl boyunca on binlerce insanımızın şehit veya gazi olmasına ve birçok vatandaşımızın da can kaybına sebebiyet vermiştir; 100 milyonlarca maddi kayba yol açmıştır, kardeşi kardeşe düşman eden, Türkiye’nin huzur, güven ve istikrarını olumsuz yönde etkileyen en büyük musibet olarak tarihe geçmiştir.” sözleriyle  konuşmasına başlamıştır. Daha sonra genel sorunlara değinen Genel Başkanımız:

“2005 yılından önceki sistem ve devlet zihniyeti, yıllarca doğu ve güneydoğudaki halkın siyasi, iktisadi ve kültürel sorunlarına ya duyarsız kaldı ya da var olan sorunları inkâr politikasıyla terörün istismarına malzeme üretti ancak 2005’ten sonra inkâr politikası tamamen yok edildi; doğu ve güneydoğudaki halkın siyasal, kültürel ve sosyal ihtiyaçlarını karşılayan yasal düzenlemeler yaptı ise de hatta “çözüm süreci” adı altında iyi niyetle bir çözüm bulmaya çalışmış ise de bu süreç farklı kesimler tarafından sekteye uğratılarak amacına ulaşmadan son bulmuştur.”

Yapılan barış çağrısına da değinen Genel Başkanımız, çağrıda bulunan ve somut adımlar atan devlet erkanına ve siyasi partilere de şu sözlerle teşekkür etmiştir:

“Keza, yılların ihmali ve yanlış politikaların son bulması için Sayın Devlet Bahçeli tarafından teklif edilen ve Sayın Cumhurbaşkanımız tarafından da makul karşılanan terörsüz Türkiye çözümü gerek Kürt halkı tarafından gerekse de 85 milyon vatandaşımızın büyük çoğunluğundan destek bulmuştur. Ayrıca, DEM PARTİ’nin de bu yönde hiçbir ön şart ortaya koymadan katkı sağlaması son derece isabetli olmuştur. Buradan Abdullah Öcalan’a yaptığı silah bırakma çağrısından dolayı Kadim Aşiretler Federasyonu olarak teşekkürlerimizi arz ederiz”.

“Bu sürecin mimarı olan başta Sayın Bahçeli ve Sayın Cumhurbaşkanımızın bu tarihî kararla her türlü siyasi riski alarak tarihe geçtiklerini düşünüyoruz. Anadolu’nun yüzlerce yıllık birlikte yaşayabilme kültür birikiminin, kardeşlik ruhunun, birlik ve beraberliğinin, bereketinin, barışın, ortak yaşanmışlık öykülerinin, kültür ve medeniyet mirasının yaşatılması, daha da güçlendirilmesi ve gelecek nesillere bırakılmasının ağır sorumluluğu ancak bir o kadar da büyük onuru bu Komisyonla vücut bulacaktır. Bizler Kadim Aşiretler Federasyonu olarak, bu büyük ailenin bir bileşeni olarak barışa, birlikte yaşam kültürüne, birlik ve beraberliğe, kardeşliğe ve kucaklaşmaya vesile olacak her türlü olumlu, hayırlı, güzel söylem ve fiile destek olmaya hazır olduğumuzu belirtmek isteriz. Bu vesileyle, bu sürecin başlamasına vesile olan herkese de geleceğimiz adına teşekkür ediyoruz.

Kuşkusuz yüzlerce yıllık Anadolu kardeşliğine son asırlık süreçte çok ağır yaralar verildi. Toplumumuzun her bireyinin hafızasında ve yüreğinde çok ağır tahribatlara yol açan acılar yaşandı. Burada bunları tek tek sayıp yaraları yeniden deşmenin kimseye bir yararı olmayacaktır.

Şimdi, toplumumuzun bütün kesimleri olarak üzerimize düşen tarihî sorumluluk gereği kardeşlik ve barış ruhunu yeniden dirilterek gelecek nesillerimiz için huzur dolu, müreffeh bir gelecek bırakabilmek için hepimiz üzerimize düşeni yapmalıyız. Eğitim sistemimiz, Diyanet İşleri, üniversiteler, siyasi partiler, sivil toplum kuruluşları, vakıflar, basın-yayın kuruluşları, sosyal medya mecraları ve benzeri bir şekilde birey ve toplum eğitiminin bir yerinde olan bütün kişi ve kuruluşlar söylem ve eylemlerini barış, kardeşlik, birlik beraberlik doğrultusunda geliştirmelidirler, hatta bu bir zorunluluk olarak devlet eliyle hukuk sistemimizde güvence altına alınmalıdır.

Beraberce yüz yıldır Anadolu’da birlikte yaşadığımız bütün etnik ve inanç gruplarının değer yargılarının korunması, saygı görmesi sağlamalı ve her türlü ayırımcılık girişimlerinin önlenmesine yönelik hukuki düzenlemelerin yapılması; ayrıca köy ve mezralarda göçe zorlanan, yaşamdan koparılan bu yurttaşlarımızın mağduriyetlerinin giderilmesi yeniden köye dönüş projesiyle mümkün olacaktır ve bu konuda halkımızın teşviklerle istifade edilmelerinin sağlanması… Özetlemek gerekirse ülkemizdeki Kürtler ile diğer ülkelerdeki Kürtler ve Kürt sorunu arasında çok önemli farklar vardır ve doğal olarak sorunların çözümü, beklenti ve önerileri de farklıdır. Ülkemizdeki Kürtler belli bölgelerde yoğunlaşmış olsa da aslında Anadolu’nun her yerinde bütün etnik ve inanç grupları iç içe yaşamaktadırlar. Tarihten bugüne hep aynı cephelerde aynı ortak düşmana karşı birlikte omuz omuza savaşıp şehit olarak bize bayrak ve bir vatan miras bırakılmıştır.

Kanaatimizce bu Komisyonun amacı, ortak akıl ve aklıselimle bu kanayan yaraya derman olup kardeşlik üzerine yeniden müreffeh bir gelecek inşa etmektir.

Federasyonumuzun görüşü olarak yukarıda belirttiğimiz bazı düzenlemeler biraz özveri, karşılıklı anlayışla birliğimiz, beraberliğimiz bozulmadan toplumumuzun ortak beklenti ve taleplerine cevap verecektir. Toplumun bütün bileşenleri olarak her türlü nefret söyleminden ve ayrıştırma dilinden uzak durmalıyız. Kadim Aşiretler Federasyonu olarak bütün alt bileşenlerimizle ülkemizin her bir bireyinin huzur ve refahı, kardeşçe güven içinde yaşaması, birlik ve beraberliği için bütün gücümüzle her türlü desteği sağlamaya hazır olduğumuzu belirtmek isteriz. Bu çalışmalarımız ihlas ve samimiyetle devam etmiş, halkımızın zarar görmesi büyük ölçüde önlenmiştir.

Ancak gerçek manada kalıcı ve uzun ömürlü olması için yapılması gereken hususlar vardır. Bu genel anlamlardan sonra bölgemize yönelik atılabilecek daha somut adımlar olarak da aşağıda belirttiğimiz hususları Kıymetli Komisyonun takdirine sunuyoruz.” daha sonra aşağıdaki hususları TBMM Başkanı sayın Numan Kurtulmuş’un başkanlığındaki komisyona sunmuştur:

1) Rengi, ırkı, dili ve dini ne olursa olsun herkesin eşit düzeyde bu ülkenin birinci sınıf vatandaşı olarak kabul edilmesi.

2) Yerel yönetimlerle ilgili kanunların yaşananlar açısından gözden geçirilerek yeniden düzenlenmesi.

3) Üst görevlendirmelerde her türlü ayrımcılıktan uzak, liyakat ve ehliyete dayalı adil bir görevlendirme sisteminin getirilmesi.

4) Farklı toplumlara mensup âlim, kanaat önderi ve diğer önemli şahsiyetlerin bazı durumsal koşullara karşı çıkmaları nedeniyle hain ilan edilmesinin kaldırılması ve bu itibarlarının iade edilmesi, bu kişilerle ilgili ders kitaplarındaki olumsuz ve aşağılayıcı ifadelerin kaldırılması.

5) Öncelikle, yüz yıldan beridir toplumumuzun birlik ve beraberlik ve kardeşliğini olumsuz yönde etkileyen bakış açısı ve zihniyetin değişmesi için uygun iklimin oluşturulması.

6) Bu süreçte dil, kültür, ana dilde yayın, ana dilde eğitim ve isim verilme gibi yapılan düzenleme ve iyileştirmelerin yasal güvence altına alınması.

7) Ekonomik olarak Doğu ve Güneydoğu’nun batı illerimize oranla kalkınmışlık farkını ortadan kaldıracak ve insanlarımızın refah düzeyini yükseltecek tedbirlerin alınması.

8) Ecdadımızdan miras olan ve her zaman toplumumuzu bir arada tutan dinî, millî ve manevi değerlerimizi esas alan bir yasal düzenlemenin yapılması.

9) 5233 sayılı Terörle Mücadele Yasası sürecinin uzatılması.

10) Toplumun kaynaşmasını, birlik ve beraberliğine katkı sunan, toplum tarafından saygınlığı olan, barışı, huzuru ve dayanışmayı sağlayarak büyük bir rol üstlenen, dinleri temsil eden aşiret liderlerinin, dinî şahsiyet önderlerinin ve kanaat önderlerinin itibarlarının korunması.

11) Bölge ekonomisini canlandıracak, gençlerimize istihdam alanları oluşturacak yatırımın yapılması, sınır ticaretinin desteklenmesi, daha çok sınır kapılarının açılması ve geçişleri hızlandıracak tedbirlerin alınması.

Bu sorunların çözümüne katkı sunacak, kardeşliğin pekişmesine vesile olacak kişi ve gruplar bütün insanlığın takdirini ve Allah’ın rızasını kazanacaktır. Ayrıca, Türk ve Kürt kardeşliğinin yeniden tesisi İsrail saldırganlığına ve yayılmacılığına karşı alınabilecek en büyük tedbirdir.

Bu vesileyle, bizler Kadim Aşiretler Federasyonu olarak kuruluş değerlerimizden biri de bu olumsuzlukların ülkemizde son bulması ve kardeş kanının akmasının durdurulması yönünde nasıl bir çözüm bulunabileceği konusu attığımız ilk adımlardan biri olmuştur. Kadim Aşiretler Federasyonunun 2016 yılında 23 aşiret liderleri ve 300 kanaat önderiyle yaptığımız istişare, müzakereler ve mütalaalar sonucunda kurulma çalışmalarına başlanmıştır. Şu anda birçok ilimizde resmî temsilcilerimiz atanmış ve diğer illerde bu temsilci atama çalışmaları devam etmektedir. Çalışmalarımız Doğu ve Güneydoğu ile bütün Türkiye’yi kapsayacak şekilde milletimizi tehlikelere karşı koruyarak ve örf, âdet, gelenek, kültürel, millî ve manevi değerlerimiz ışığında milletimizi bir araya getirecek çözümler üreterek, mücadele ederek, diğer taraftan devletimizin ve Hükûmetimizin de çalışmalarına ışık tutması için her zaman ülkemizin bekası ve 85 milyon insanımızın kardeşliği bizim önceliğimiz olmuştur.

“Sayın Başkan, bu vesileyle tekrar barış ve kardeşliğimizi sağlamak amacıyla bu süreci başlatan, katkı ve destek sunan herkese, ortak geçmişimiz, değerlerimiz ve geleceğimiz adına Kadim Aşiretler Federasyonu olarak şükranlarımızı arz eder, bizleri de bu Komisyona davet ederek görüşlerimizi önemsediğiniz için ayrıca teşekkür ederken her şey birlik, beraberlik ve kardeşliğimiz için diyor, saygılarımı sunuyorum” Genel Başkanımız Rasim sözleriyle de komisyon raporunu tamamlamıştır.